Güney Basını

Hristodulidis’ten tehdit!

Rum Yönetimi’nin beş Kıbrıslı Rum’un KKTC’deki tutuklanmasıyla ilgili Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki yoğun diplomatik girişimlerinin sonuçlarının, önümüzdeki dönemde ortaya çıkmasının beklendiği haber verildi.

Fileleftheros gazetesi konuyla ilgili haberinde Brüksel’den konuyla ilgili bir tepki ortaya çıktığını ve Brüksel’in Rum Yönetimi’ne, Ankara’ya ve KKTC makamlarına yönelik baskı yapılacağı konusunda taahhütlerde bulunduğunu yazarken, bugün beş Kıbrıslı Rum’un KKTC’deki askeri mahkemenin kararına itiraz etmelerinin beklendiğini kaydetti.

Gazete Rum Yönetimi’nin son günlerde yoğun diplomatik girişimlerde bulunduğunu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un Brüksel’deki yetkili organlar yanında BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyesinin dışişleri bakanlarını bilgilendirdiklerini kaydetti. Haberde Rum Hükümetinin geçen cumartesi günü, KKTC’nin tutumu yüzünden Kıbrıslı Rumların karşı karşıya olduğu “tehlikelerle” ilgili uyarıda bulunduğu bir açıklama yaptığı da belirtildi.

Gazeteye göre beş Kıbrıslı Rum’un KKTC’de tutuklanmasıyla ilgili geçen cumartesi günü düzenlenen Derinya’daki “anti-işgal etkinliğine” gelişinde yaptığı açıklamada bunun “işgal rejiminin yasadışı, korsan ve faşist bir kararından” ibaret olduğu iddiasında bulunan Hristodulidis, günün sonunda en çok zarar görecek olanın Kıbrıslı Türkler olacağını ileri sürdü.

Hristodulidis açıklamasında bunun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıslı Türklerle ilgilenmediğinin göstergesi olduğu iddiasında da bulundu.

Hristodulidis, açıklamasında KKTC’ye geçmeyi gerekli gören Kıbrıslı Rumları, özellikle bu dönemde daha da dikkatli olmaları konusunda uyardı. Hristodulidis, bir gazetecinin bunların KKTC’deki Rum mallarının gasp edilmesi konusundaki kovuşturmalarla ilgili intikam amaçlı yapıldığına dair bir izlenim olduğu ve hükümetin EDEK partisinin sınır kapılarının geçici olarak kapatılmasıyla ilgili önerisi ışığında daha fazla önlem almayı düşünüp düşünmediği sorusuna da yanıt verdi.

Hristodulidis yanıtında özetle şunları söyledi: “İlk önce şunu söyleyeyim ki biz Kıbrıs Cumhuriyeti olarak, Türkiye ve işgal rejiminin aksine, 1974’ten bu yana hiçbir zaman işgal bölgelerine geçişi engellemedik. Ve 2003 yılında da kısıtlamaların kısmen kaldırılmasının işgal rejiminin kararı olduğunu hatırlatmak isterim. Bunun da ötesinde konu KKTC’deki Rum mallarını gasp edenlerle alakalı değil. Bunun tam aksine (Türkiye ile işgal rejimi) yaptıkları faaliyetlerle KKTC’deki Taşınmaz Mal Komisyonu’nun iç hukuk yolu olarak faaliyet gösteremeyeceğini kanıtlıyorlar, yani bahsettiğiniz gibi bir bağlantı yoktur.”

Sınır kapılarıyla ilgili tartışma

Beş Kıbrıslı Rum’un KKTC’de tutuklanmasına yönelik tepkilerin sınır kapılarıyla ilgili bir tartışma ortaya çıkmasına yol açtığını yazan gazete, ELAM’ın ezelden beridir sınır kapılarının kapatılmasını istediğini ve tartışmaya EDEK partisinin de dahil olduğunu belirtti.

EDEK’in yaptığı açıklamada geçiş noktalarının geçici olarak kapatılması yönünde görüş belirttiğini yazan gazete, Hristodulidis’in ise cumartesi günü bu hususta yaptığı açıklamada KKTC’ye geçişleri 1974 yılından bu yana engelleyenin Rum Yönetimi değil Türkiye olduğu iddiasında bulunduğunu iletti.

DİSİ Başkan Yardımcısı Yannis Karusos’un cuma günü yaptığı açıklamada sınır kapılarıyla ilgili politikanın yeniden değerlendirilmesinden söz ettiğini kaydeden gazete, DİSİ’nin dünkü resmi açıklamasının ise DİSİ başkan yardımcısının açıklamasından farklı olduğuna işaret etti.

Gazeteye göre DİSİ partisi dün yaptığı açıklamada sınır kapılarının olası bir şekilde kapatılmasının zararlı ve tehlikeli bir hareket teşkil ettiğini aynı zamanda bunun Kıbrıs sorunu ve Rum kesimi açısından ciddi bir bedeli olduğunu savunurken, böyle bir kararın AB ve BM tarafından şiddetle kınanacağını ifade etti.

Gazeteye göre DİSİ ve AKEL partileri dün yaptıkları açıklamalarla beş Kıbrıslı Rum’un “yasadışı” olarak tutuklanmasını da kınadılar.