Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Denktaş’ı hedef alan kitabı Bakan Yerlikaya’ya şikayet etti!
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Denktaş’ı hedef alan kitabı Bakan Yerlikaya’ya şikayet etti!
İçeriği Görüntüle

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Parti Meclisi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, partilerinin 2025 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararı aldığını duyurdu.

Özersay, Parti Meclisi kararının kamuoyuyla paylaşılması amacıyla düzenlenen basın bildirisinde, “Halkın Partisi bu seçim döneminde Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaktır. Ancak yapılacak bir erken genel seçime hazırlanarak hükümete gelmeyi ve ülkedeki yıkımı durdurmayı hedeflemektedir” ifadelerini kullandı.

“Aday belirlemeyeceğiz ancak sürecin içinde olacağız”

HP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarafsız kalmayacağını da belirten Özersay, adayların vizyonlarını ve yaklaşımlarını parti vizyonu doğrultusunda değerlendireceklerini, kamuoyuyla eleştiri ve önerilerini paylaşarak seçmenin sağlıklı bir karar vermesine katkı koyacaklarını dile getirdi.

“Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak yıllardır işbirliğine dayalı, evrimsel bir çözüm modeli olan ‘üçüncü yol’u savunuyoruz” diyen Özersay, bu vizyonun bugün farklı siyasi kesimlerce de benimsenmeye başlanmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti.

“Pazarlık siyasetine kapalıyız”

Seçim süreci henüz resmen başlamamış olsa da bazı çevrelerde adaylık desteklerinin pazarlıklarla şekillendiği yönünde kamuoyunda ciddi iddialar bulunduğunu belirten Özersay, Halkın Partisi’nin bu tür yaklaşımlara karşı net bir duruş sergileyeceğini vurguladı.

“Kapımız tüm adaylara açıktır, ancak hiçbir isim ya da partiyle makam-mevki pazarlığı yapmayacağız” diyen Özersay, siyasette şeffaflık ve ilkelilikten taviz vermeyeceklerinin altını çizdi.

“Ben de aday değilim”

Genel Başkan Özersay, kendisinin de bu seçim sürecinde aday olma yönünde bir düşüncesi olmadığını ve Parti Meclisi’ne bu yönde görüş bildirdiğini belirtti. Parti Meclisi’nin de oybirliğiyle aday göstermeme kararı almasının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Özersay, “Bu şartlarda Cumhurbaşkanlığı değil, hükümette görev almak daha öncelikli ve elzemdir” dedi.

HP’den yapılan basın açıklamasının tamamı şöyle;

Değerli basın mensupları, basın emekçileri hepiniz hoş geldiniz;

Bilindiği üzere Halkın Partisi yolsuzluklara, hırsızlıklara, partizanlığa, liyakatsizliğe, hukuksuzluklara karşı mücadele eden, ülkedeki çürümüşlüğü ortadan kaldırma hedefiyle çalışan bir siyasi partidir. Meclis dışında olmamıza rağmen ortaya koyduğumuz muhalefetin etkili ve sonuç alıcı olduğu herkesin malumudur. Ancak son dönemde sahte diplomadan rüşvete, yasa dışı işlemlerle devlet kurumlarının batırılmasına varıncaya kadar çok ciddi bir toplumsal ve siyasal çürümüşlükle, yozlaşmayla karşı karşıyayız.

Devlet bu haldeyken, devletin kurumları sapır sapır dökülürken devletin başı anlamına gelen Cumhurbaşkanlığının, yani devlet başkanlığının yetkileriyle bu sorunlara karşı, bu düzeyde bir çürümüşlüğe karşı etkili şekilde mücadele etmenin pek de mümkün olamayacağı herkesin malumudur. Bu batırılan ve adeta çöken devlet yapısının yeniden ayağa kaldırılması için, yolsuzluklara ve adaletsizliklere karşı etkili bir mücadele için bu dönemde Halkın Partisi olarak biz Cumhurbaşkanlığından ziyade hükümette yer almayı çok daha anlamlı ve gerekli görüyoruz.

Değerli basın mensupları, Parti Meclisi ülkemizin içinde bulunduğu şartları, konjonktürü dikkate alarak Halkın Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması yönünde karar almıştır. Halkın Partisi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını çıkarmayacakancak yapılacak bir erken genel seçime hazırlanarak hükümete gelip ülkedeki bu yıkımı ortadan kaldırmak, yolsuzluklara, hırsızlıklara ve partizanlığa son vermek için çalışacaktır.
Bildiğiniz üzere Halkın Partisi olarak biz Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak bugüne kadar yerleşmiş kalıpların dışında farklı bir çözüm şeklini tarif ettik ve buna evrimsel, adım adım ilerleyen işbirliğine dayalı alternatif bir yol, “üçüncü yol” adını verdik. sadece Kıbrıs’taki tarafların değil, Garantörlerin de dahil olacağı şekilde bölgemizde işbirliğine dayalı bir vizyon tarif ettik. Aradan geçen son 10 yılda Kıbrıs Türk siyasetinde bu kavramın, yani Kıbrıs sorununun çözümünde işbirliği kavramının giderek yerleşmesinden ve siyasi yelpazenin tüm kesimlerinin bunu benimsemeye başlamış olmasından memnuniyet duyuyoruz.

Biz bu seçim sürecinde adayların ortaya koyacakları vizyon ve yaklaşımları kendi vizyonumuza göre değerlendireceğiz, aday olacak olanlara bazı soru ve eleştirilerimiz de olacak. Bu şekilde parti tabanımıza ve vatandaşlarımıza yol göstermeye çalışacağız, vatandaşların seçimde kararlarını sağlıklı bir şekilde vermelerine, oylarını buna göre vermelerine yardımcı olmaya çalışacağız. Dolayısıyla Halkın Partisi olarak bu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aktif bir katılım göstereceğiz, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanlığıyla bağlantılı konularda açıklamalarımızı, önerilerimizi ve eleştirilerimizi yapmaya devam edeceğiz. Bu anlayış temelinde Halkın Partisi tabanına vizyonumuz çerçevesinde ışık tutup seçmenin hür iradesiyle karar vermesine yardımcı olacağız.

Öte yandan şunu da net şekilde şimdiden vurgulamak istiyoruz: Henüz resmi olarak seçim süreci başlamamış olmasına rağmen bazı kesimler arasında birtakım pazarlıkların yapıldığı ve adaylara destek açıklamalarının bu pazarlıkların sonucunda geldiği hem bilinmekte, hem de konuşulmaktadır. Halkımızın bu türden yaklaşımları doğru bulmadığını da dikkate alarak Halkın Partisi olarak bu seçim sürecinde partimizle görüşmek isteyen tüm adaylarla görüşeceğimizi, kapımızın açık olacağını ancak hiçbir parti veya aday ile makam-mevki pazarlığı yapmayacağımızı özellikle şimdiden vurgulamak istiyoruz.

Bu vesileyle Parti Meclisimizin kararını sizlerle paylaştıktan sonra şunu da kendi adıma bu partinin Başkanı olarak söylemek istiyorum: Bu dönemde ve bu şartlarda, memleket bu haldeyken şahsen ben Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakmadım ve Parti Meclisimizden de talebim “aday çıkarmayalım” yönünde oldu. Parti Meclisimizin benimle aynı görüşü paylaşarak, bu talebimi destekleyerek oybirliği ile aday çıkarmama yönünde karar almış olmasından ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Memleketimize hayırlı olsun.