Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Konuşmasına, "Bu sabahki kalleş saldırıda şehit olan kahraman emniyet mensuplarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin ve emniyet teşkilatımızın başı sağ olsun." ifadeleri ile başlayan Erdoğan, önemli konu başlıklarının müteala ettikleri bir Kabine Toplantısı'nı daha tamamladıklarını söyledi.

Erdoğan, yüksek öğretim, ekonomi, sosyal hizmetler ve dış politika başta olmak üzere geniş bir yelpazede yaptıkları değerlendirmelerin ve aldıkları kararların ülke için hayırlara vesile olmasını diledi.

Ahlat'ta gerçekleştirdikleri son kabine toplantısından bu yana yurt içinde ve dışında yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"25-30 Ağustos tarihleri arasında idrak ettiğimiz Zafer Haftamızı önemine uygun şekilde bu sene de dolu dolu geçirdik. Ahlat ve Malazgirt'teki törenlerde milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. 27 Ağustos'ta iki önemli programımız vardı. Önce bu sene 50. yaşını kutlayan Türk savunma sanayiinin lider kuruluşlarından Aselsan'ın Gölbaşı Yerleşkesini ziyaret ettik. Orada savunma sanayiimiz adına 3 iftihar verici adımı aynı anda attık. 460 milyon dolar değerinde toplam 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe sistemlerini kahraman ordumuzun envanterine kazandırdık. Aselsan'a ait 280 milyon dolar değerinde 14 kritik tesisin resmi açılışını gerçekleştirdik. 900 futbol sahasından daha büyük bir alanda 1,5 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirdiğimiz Oğulbey Teknoloji Üssü'nün temelini attık. Bu stratejik projemiz tamamlandığında inşallah bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacak. Sistemler sistemi olan Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir ligin oyuncusu haline geliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Eylül'de 300 bininci deprem konutunun anahtarını teslim etmek ve 41 projenin resmi açılışını yapmak üzere Battal Gazi'nin diyarı Malatya'ya misafir olduklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz ocak ayında 201 bininci, haziranda ise 250 bininci konutumuzu tamamlayıp hak sahibi depremzedelerimize tahsis etmiştik. Malatya'daki kura törenimizle birlikte 13 ilimizde, 295 bin 929'u konut ve 8 bin 907'si işyeri olmak üzere toplam 304 bin 836 bağımsız bölümü hak sahibi vatandaşlarımıza teslim etmenin sevincini yaşadık. Aynı törende, 9 ilimizde yapımı tamamlanan binlerce konut ve iş yerinin de kurasını çektik.

Bugüne kadar deprem bölgemiz için kullandığımız kaynakların toplamı 75 milyar doları geçiyor. Hedefimiz 453 bin bağımsız bölümü yılbaşına kadar tamamlayıp hak sahiplerine teslim etmek. Bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Gerek deprem konutları ve iş yerlerimizin gerekse toplam yatırım bedeli 5 milyar 940 milyon lirayı bulan 41 projemizin Malatya'ya hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum."

Deprem bölgesindeki çalışmaları anımsatan Erdoğan, "Seçim döneminde bizi insafsızca eleştiren, afetzedelere bedava ev sözü verip sonra ortalıktan kaybolan, İzmir'de TOKİ'yi bile geçecek iddiasıyla yola çıkıp binlerce İzmirliyi dolandıran çapsızlara bir daha bize laf söylemeden önce Malatya ve diğer illerimizdeki deprem konutlarını ziyaret etmelerini tavsiye ederim. Öyle meydanlarda atıp tutmak kolaydır. Zor olan sözünün eri olabilmektir." ifadelerini kullandı.

Millete olan vaadine ve kavline sadık bir kadro olduklarını, 23 yıl boyunca arkasında duramayacakları sözleri vermediklerini belirten Erdoğan, söz verince de onu yerine getirmek için bütün yolları denediklerini kaydetti.

Son iki seçimde halkı vaat yağmuruna tutanların ise seçim bittikten sonra bir daha hiç oralı olmadıklarını dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:

"Suyu ucuzlatacaklardı, zam üstüne zam yaptılar. Ulaşımı kolaylaştıracaklardı, trafiği içinden çıkılmaz hale getirdiler. Emeklilerimize destek olacaklardı, sözlerinin üzerine sünger çektiler. Şehirlerine hizmet namıyla ortaya hiçbir eser, proje, icraat koymadılar. Talandan, soygundan, rüşvetten, milleti haraca bağlamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. Eski Türkiye'den farklı olarak şimdi bunun hesabını yargıya veriyorlar. Bağırsalar da çağırsalar da yabancı medya kanallarına süklüm püklüm sızlansalar da adaletin tecellisine mani olamayacaklar.

Erdoğan: Terörden ilanihaye kurtulmak için fırsat penceresi aralandı
Erdoğan: Terörden ilanihaye kurtulmak için fırsat penceresi aralandı
İçeriği Görüntüle

Hep söylediğim gibi, Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir, tanımamak ayrı şeydir. Yanlış bulduğunuz kararlarla ilgili başvuru yolları ardına kadar açıktır. Gidersiniz, kanunda işaret edilen mahkemelere kararın gözden geçirilmesi için müracaat edersiniz. Ama 'Ben, mahkeme kararlarını tanımıyorum' demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır. Böyle bir sorumsuzluğa göz yumulması elbette düşünülemez. Hele hele sokaklarımızın karıştırılmasına, İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz. Ana muhalefetin eski ve yeni kadroları arasında kızışan koltuk kavgasının ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz. Anayasa ve yasalarımız çerçevesinde adli ve idari süreçlerin sorunsuz işletilmesi için sorumluluklarımızı harfiyen yerine getireceğiz."